ReklamKap
MENÜ
Grafikerimiz Aşık Olduğu İçin Kapak Yapamadık
AnasayfaBlogGrafikerimiz Aşık Olduğu İçin Kapak Yapamadık
Grafikerimiz Aşık Olduğu İçin Kapak Yapamadık
Yayınlanma: 21.07.2025 Düzenlenme: 21.07.2025

Grafikerimiz Aşık Olduğu İçin Kapak Yapamadık

Yaratıcılığın yolu düz değildir. Bazen fırtınalarla savrulur, bazen de en beklenmedik duyguların pençesinde kıvranır. İşte Bülent Parlak’ın anlattığı o meşhur dergi kapağı hikâyesi, tam da bu türden bir yaratıcılık krizinin içinde doğmuş bir efsaneye dönüşüyor.

"Grafikerimiz aşık olduğu için kapak yapamadık."

Bir derginin kapağı, onun vitrinidir. Okura attığı ilk bakıştır. İçeriğin ruhunu taşır, derginin iddiasını görsel bir sloganla haykırır. Hele de iş edebiyat ya da kültür dergisine gelince, kapak sadece bir görsel değil, aynı zamanda bir duruş olur. Ama ya o kapak hiç yapılmazsa?

Bülent Parlak, genç bir grafikerle çalıştıklarını ve kapağı günler öncesinden istemelerine rağmen bir türlü alamadıklarını anlatıyor. Son gün matbaadan gelen “hemen kapak gelmezse baskıyı yapamayız” uyarısıyla grafiker arkadaşımız aranıyor. Ve gelen cevap, ne kurumsal bir mazeret ne de teknik bir aksaklık:

“Abi ben aşık oldum, elim kolum tutuldu, yapamayacağım galiba.”

Aşk, işin içine girdiğinde hiçbir şey planlandığı gibi gitmez. Dosyalar açılmaz, tasarımlar başlamaz. Sadece kapak değil, zaman da donar. Parlak, çırpınır. "Yarım saatimiz var" der ama ne fayda... Geriye tek bir seçenek kalır: Durumu olduğu gibi yazmak.

Ve kapakta şu cümle belirir:
"Grafikerimiz aşık olduğu için kapak yapamadık."

O an rezillik gibi görünse de bu sade cümle, samimiyetiyle, dürüstlüğüyle, insan oluşuyla okura ulaşır. Dergi yok satar. Çünkü insanlar, hesaplı estetikten çok gerçek duygulara açtır.

Gerçekler Bazen Güçlü Tasarımları Doğurur

Bu hikâye, dijital çağda içeriğin her şeyden önce “otantik” olması gerektiğini bize tekrar hatırlatıyor. Yüzlerce liralık prodüksiyonlar, milyon dolarlık ajanslar, mükemmel tasarımlar... Ama bazen en büyük etki, en yalın olanda saklıdır. İnsan eli değmiş, insan kalbiyle gecikmiş bir kapağın gücü hiçbir yazılımda yoktur.

Her yaratıcı profesyonel, bir noktada bu hikâyedeki grafikerin yerinde olabilir. İlhamın tükendiği, hayatın araya girdiği, duyguların zihni işgal ettiği zamanlar olur. Bu bir zayıflık değildir. Aksine, yaratıcı sürecin doğasında var olan iniş-çıkışların kaçınılmaz sonucudur. Mesele, bu kriz anlarını bir şekilde cesurca dönüştürebilmekte yatar.

Dürüstlük Bir Marka Stratejisi Olabilir mi?

Bu olay, aynı zamanda bir marka ya da içerik üreticisi için dürüstlüğün nasıl bir stratejiye dönüşebileceğinin örneği. Klişelere saplanmış, yapay sloganlarla dolu içerik dünyasında, “Kapak yok çünkü aşık olduk” diyebilmek büyük bir özgürlük ve samimiyet göstergesidir. Ve insanlar bu samimiyete aç.


Kıssadan Hisse

Her şeyin kontrol altında tutulmaya çalışıldığı, algoritmalarla optimize edilen bir çağda bazen en çok, birinin elinin kolunun tutulduğu o saf âna ihtiyaç duyarız. Bir grafikerin aşkı, bir derginin efsane kapağına dönüşebilir. Ve bazen, işini yapamamak bile bir hikâyedir – yeter ki doğru anlatılsın.

0%